E3 2016 konferansında gördüğümüz kadarıyla FIFA 17 üç büyük yeniliğe sahip: yeni senaryo modu, güncellenmiş set parça sistemi ve DICE’ın Frostbite oyun motoruna geçiş. Battlefield için geliştirilmiş olan Frostbite artık bildiğimiz üzere Star Wars Battlefront, Mirror’s Edge Catalyst ve gelecek Mass Effect: Andromeda gibi tüm yeni EA yapımlarını destekliyor.

Yeni oyun motoruna geçiş özellikle FIFA hayranlarını bir hayli sevindirmiş görünüyor. Ancak Frostbite, tahmin ettiğinizden çok daha az farklılıklar taşıyor. Elbette grafikler -özellikle yüz ifadeleri ve animasyonlar- daha keskin gözüküyor. Buradaki sihir aslında EA’in hali hazırda tüm spor oyunlarını güçlendiren Ignite motorunda bulunan elementleri Frostbite’a aktarması. Fizik tabanlı animasyonlar, arayüz ve bunun gibi grafiksel detayların hepsi Ignite’ta olduğu gibi. Sadece ufak tefek uyarlamalar ve gelecek güncellemelerle şekillenecek değişiklikler vaat ediliyor.

Oynanışın kalbindeyse yeni serbest vuruş ve korner sistemi var. Artık set parçalarıyla birlikte şutların kullandığınız oyuncunun hızı ve gücüne göre, kimi pozisyonlardaysa sahadaki konumuna göre değiştiğini göreceksiniz. Bunun dışında oyuna çok etki etmeyecek yeni mekanikler kullanıldığını söylüyor EA; bu pozisyonların değeri oyuncunun performansına göre ortaya çıkacak. Kısacası top yine oyuncularda. Her yeni oyunla beraber gelişen yapay zeka yine FIFA 17’de biraz daha akıllanmış gibi gözüküyor.

Frostbite motoruna geçiş yapmak kuralları baştan yazmasa da saha üzerinde oyuna daha geniş bir hakimiyet sunuyor. EA için oyunda yer alan pek çok resmi sahanın geliştirilmesi çok fazla zaman ve para demekti, Frostbite ile birlikte güncel motorun kullanılması tasarımcıların daha rahat hareket edebilmelerini sağlayacak. Ayrıca geliştiriciler de daha rahat bir şekilde yeni hareketler, yüz animasyonları ve saha fiziği üzerinde çalışabilecek. EA bu noktada kesinlikle daha önce hiç elde etmedikleri bir yelpazeye sahip olduklarını söylüyor. Sahanın daha iyi işlenmesi ve grafiksel gelişmeler dışında yeni motorun esas güçlendireceği kısım herkesin merak ettiği “The Journey” isimli senaryo modu olacak.

The Journey’de hayali bir futbol oyuncusu olan Alex Hunter’ın liglerdeki macerasını ve bu yolculukta tanışacağı ünlü isimlerle olan ilişkisini göreceğiz. Daha önceki kariyer modlarının aksine bu yolculukta şaşırtıcı bir şekilde RPG elementleriyle de karşılaşacaksınız. Mass Effect’in hikaye örgüsünden esinlenilen ve daha önce herhangi bir futbol oyununda görmediğimiz mekanlar, diyaloglar ve oyuncu geliştirmeleri olacak.

Senaryo modunu E3’te deneyen oyuncular ve sektör insanları ilk 15 dakikanın gayet tatmin edici olduğunu söylüyorlar. Maçtan önce soyunma odasında başlıyor ve karakterinizin baş rakibiyle tanışıyormuşsunuz. Bu noktada RPG elementlerinin de devreye girdiğini söyleyebiliriz. Maça geçince ise oynanış tamamen FIFA 16’nın kariyer moduyla aynıymış. Takımdansa tek bir oyuncuyu kontrol ediyorsunuz, maç öncesi ve sonrasında da yorumlara göre hikayede ilerliyorsunuz. Sunulan diyalog seçeneklerinin en beğenilen yanı hepsinin mantıklı oluşuymuş. Hepsi o anki duruma göre olan ve seçiminize göre geleceği etkileyebilecek yorumlar. Seçeneklerin arasında sırıtan veya çok alakasız, “öylesine” olan cümlelerin olmaması da umut vaat edici.

Pro Evolution Soccer (PES)’in geliştiricileri kendilerini zor bir duruma soktular. Son iki senedir eleştirmenler PES’in oyunlarını FIFA’ya kıyasla daha olumlu yorumluyorlar ancak ne yazık ki bu durum oyunun satış rakamlarına bir türlü etki etmiyor. Dünya çapındaki satış rakamlarına bakılınca geçen sene FIFA 16’nın PlayStation, Xbox ve PC’de satılan kopyası 15 milyonu bulurken, PES 2016 yine aynı üçlü üzerinde yalnızca 1.4 milyon kopya satabilmiş. PES’in basın temsilcisine durum sorulduğunda EA’in FIFA için cebinin “çok açık” olduğunu belirtmişti. Ancak futbol oyunlarının temelinde yatan rekabeti devam ettirmek adına çalıştıklarını da hatırlatmayı unutmadı.

Bu sene ise bu açıklama şirketin ortaya koyacağı oyunu doğrudan etkileyecek anlamına geldi diyebiliriz. Özellikle oyunun temposunu artırmak amacıyla tanıtılan “Gerçekçi Kontrol” sistemi yaptığınız her kararın oyuna etki ettiğini size hissettirecek. Topla ilk buluşmayı veya pasın hızını yanlış verdiğinizde hızlıca toparlamanın bir yolu yoktu. Önceki oyunlarda da daha yavaş bir ilerleme, daha taktiksel bir oyun kontrolünüzdeydi. Bunun kötü bir şey olduğunu savunmuyoruz. Buradaki dikkat etmeniz gereken nokta, PES 2017 de aynı PES 2016 gibi yavaş olacak. Bunun kötü veya iyi oluşu tamamen tercih meselesi.

Oyunun arayüzünde büyük bir sıçrayış var; savunma oyuncuları daha düzenli görünüyor ve açıklayıcı yazılar daha toplu bir şekilde duruyor. Yeni yapay zeka da oyuna daha çabuk ayak uydurabiliyor. Atak yapmanız için gereken pozisyonlar ulaşması daha zor, ama çok daha tatmin edici. Bunun ardındaki fikir de oyunu daha zor bir şekle sokmaktansa, oyunun ataklarda sizi daha yaratıcı davranmaya itmesi.

FIFA 16’da gördüğümüz en büyük yenilik şüphesiz kadın futbolunun da oyuna eklenmesiydi. Bu sene düzenlenen EA Play etkinliğinde gösterildiği kadarıyla FIFA 17’nin ilk 15 dakikasında kadın futbolunu göremedik. Oyunun resmi oynanış fragmanında da yine kadın futboluna yer yoktu. Geçen sene bu modun eklenmesi büyük bir PR hareketi olarak da yorumlanmıştı; özellikle FIFA 17’de buna yer ayrılmaması bu fikri destekliyor. Olup olmaması çok şey değiştirir mi? Hem evet, hem hayır. Açıkçası bu farklı bir bakış açısı ama birden öne sürdüğünüz bir fikrin devamını görememek biraz hayal kırıklığı.

EA Sports bu konuda kadın futbolunun FIFA 17’nin önemli bir parça olduğunu söylüyor. Şu anlık bir açıklama veya bilgi gelmemesinin ilgisizlik olmadığını, ilerleyen zamanlarda kadın futbolu hakkında detayların paylaşılacağını da ekliyor. FIFA 17’nin yıldızı olacak senaryo modu The Journey’de cinsiyet ayırmaksızın hem erkek hem de kadın futbol yıldızıyla oyuna başlamak güzel bir jest olurdu. Beklediğimiz gibi olup olmayacağını ise zaman gösterecek.

PES 2017 ise seriyi hala erkek tarafında yoğunlaşarak devam ettirme taraftarı. PES’in genel ürün ve marka menajeri Adam Bhatti, Konami’nin yeni modlar ve alışkın olmadığımız değişiklikler yerine tamamen oynanışa yoğunlaşmak istediğini söylemişti; “Yapmak istediğimizden değil, ancak hayranlarımızın istediği bazı şeyler hala listemizde ve biz bunları gerçekleştirmek üzerine çalışıyoruz. Oynanış problemleri, şampiyonlar ligi ve kadro geliştirmeleri yerine kadın futboluna yönelmemiz hayranlarımız tarafından hoş karşılanmazdı.”

PES’de kadın futbolu görmek kötü olmazdı, ancak firmanın EA’ya kıyasla daha küçük bir bütçesi olduğunu ve rekabet ettikleri serinin FIFA olduğunu düşünürsek bu karar pek de mantıksız gelmiyor.

FIFA 17 ve PES 2017’nin E3 konferansında gösterilen fragmanlarına ve hatta katılımcılara oynatılan videolarına bakacak olursak hangisinin daha iyi olduğunu söylemek hala çok zor. FIFA’nın genel oynanışı yavaş yavaş PES’e kayıyor gibi. Daha taktiksel ve yavaşa kayan bir oynanışla beraber FIFA’nın PES’ten bir şeyler öğrenmeye başladığını söyleyebilir miyiz? 

Tabii ki buradaki ince çizgiye dikkat etmeniz gerekiyor: tüm FIFA oyunları gibi FIFA 17 de hala hızlı tempolu ve PES’e kıyasla gol atmak daha kolay. PES daha gerçekçi bir çizgide ilerlerken FIFA da sahip olduğu hızı birkaç farklı kombinasyonla birlikte “tek tuş” değişikliğine itmiş. Doğru zamanda doğru pozisyonu yakalarsanız tüm oyun gidişatını değişti

rebiliyorsunuz. Ama bunun yanında çok taktiksel olmaya iten bir atmosfer hala yok.

İki seri arasındaki en büyük farklılığın sahip oldukları lisans sayısı olduğu bir gerçek. FIFA’da 30’un üstünde lig var -tüm önemli EPL ligleri dahil- ve milli takımların sayısı da hiç az değil. UEFA’nın eksikliği ise kendini hemen belli ediyor. PES ise Şampiyonlar ligi ve diğer UEFA karşılaşmalarına sahip; en iyi Fransız ve İspanyol ligleri, Güney Amerika karşılaşmaları, çok sayıda kulüp lisansı ve oyuncu formalarına rağmen PES’in noksanı da resmi olmayan lig başlıkları.

Yeni yılda hangi futbol oyununu satın almanız gerektiği de yine tamamen kişisel tercihe kalıyor. İki senedir her iki oyunu da birlikte satın alan ve ikisinden de aynı zevki alan oyuncu sayısı bir hayli fazla. Ülkemizde PES’e olan sevginin biraz daha ağır bastığını, FIFA’nın ise son senede büyük bir atak yaptığını söyleyebiliriz. Ancak bir öneri arıyorsanız size PES’in özellikle multiplayer’da biraz daha iyi oynanış sunduğunu, FIFA’nın ise lisanslar ve single player’daki sunumunun daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Tabii FIFA 17 ile birlikte gelecek The Journey isimli senaryo modu oyunu benim için çoktan “almazsam olmaz” kategorisine soktu.

Sonuç olarak eğer arkadaşlarınızla “PES atak” kültürünü en gelişmiş oynanışla devam ettirmek istiyorsanız (ve gerçekçi oynanış da hoşunuza gidiyorsa) PES’i, yeni senaryo modu ve lisanslar istiyorsanız da FIFA’yı satın alın. Geçen seneki gibi ikisini birden almaksa en mantıklısı.